Sosyal Medya Geleneksel Medya’nın Dolduruşuna Mı Geldi ?


Geçtiğimiz hafta geleneksel medyanın önemli bir isminin vermiş olduğu bir konferansına katıldım. Biraz yeni medyanın biraz da sosyal medyanın konuşulduğu bu konferansta, zihnime demir atan birkaç nokta oldu. Bu yazımda bu noktaları sorgularken bir yandan da sosyal medyanın, konferansta iddia edildiği gibi sadece bir balondan mı oluştuğu sorusunun cevabını arayacağım.
Son dört beş yılın üzerinde en çok konuşulan konularından biri şüphesiz sosyal medya. Hala daha tam anlamıyla kurallarının oluşmadığı bu yeni medya düzenini tartışmak için on binlerce makale, binlerce organizasyon düzenlendi, hala daha da tam anlamıyla anlaşılabilmiş değil. Geleceğin medyası olacağına inandığım bu platformun, biraz daha zamana ihtiyacı olduğu ise su götürmez bir gerçek.
social-media_uprising
Bunun yanı sıra, kitlelere ulaşma ve onları etkileme noktasında, geleneksel medyanın hala daha açık ara lider olduğunu söyleyemek yanlış olmaz. En azından önümüzdeki 5-10 yıllık süreçte teknolojinin gelişimiyle birlikte mobil ve internet kullanımının giderek artan bir ivmeye sahip olacağını öngörsek de, geleneksel medyanın gücüne erişmesi şimdilik zor görünüyor.
Buraya kadar sanırım sektörün büyük bir bölümüyle aynı fikirdeyim. Ancak ayrışma buradan sonra başlıyor. Size kendimden bir örnek vermek istiyorum. Ailemi ziyaret etmek için zaman zaman onların yanına gidiyorum ve sanırım çoğu evde olduğu gibi televizyonun karşısında vakit geçiriyoruz. En azından sohbet edilecekse de orada ediliyor. Sorun ise burada başlıyor, bir süre sonra geleneksel medyanın bana dayatmış olduğu içerikten sıkılmaya başlıyorum. Yeni medyanın enstrümanları sayesinde, yalnızca kendi istediğim içeriği izleme alışkanlığı ve rahatlığı, geleneksel medyanın size dayattığı ve tüketmek zorunda kaldığınız, onların seçmiş olduğu içeriği bir müddet sonra reddetme güdüsünü doğuruyor. Böyle bir içerik kaynağı, her ne kadar güçlü olursa olsun, böyle bir seçim özgürlüğünün ve rahatlığının karşısında nasıl ve ne kadar daha durabilir ki ?
Game-Of-Thrones-download
Konferansta bu soruya verilen cevap şuydu: özellikle prime time için hazırlanan içerikler, her yaş ve ilgi düzeyi için ilgi çekici düzeyde olacak ve her segment bu içeriği birlikte izleyebilecek, her segment kendine ait bir şeyler bulabilecek. Burada yine karşıma bir takım sorular çıkıyor.Yeni neslin televizyonla arasının pek iyi olmadığı aşikar.Hem araştırmalar hem de kendi gözlemlerimden de bu çıkarımı rahatlıkla yapabiliyorum.  Eğer bir dizi ya da film izlenecekse de bunu internetten izleme eğiliminde olduğu ve bu eğilimin de giderek arttığı su götürmez bir gerçek. Genç nüfusun en çok izlediği Türk yapımlardan biri olan Leyla ile Mecnun’un internet üzerinden izlenme rakamlarına bakarsak eğer, rakamlar da bu savımı destekler nitelikte.
Ayrıca iki üç önceki nesilin, yani ebebeynlerimin oluşturduğu kuşağın, bizden çok farklı ilgi alanları olduğu aşikar. Geldiğimiz noktada ailemle Game of Thrones yadaSpartacus dizilerini birlikte izleyeceğimi ve ailemin bu dizileri izlemekten zevk alacağını düşünmenin de biraz hayalüstücülük olduğuna inanıyorum.
Anti-Mubarak Protesters Gather In Tahrir Square For "Day Of Departure" Demonstration
Konferansta aklıma takılan bir diğer nokta ise sosyal medyanın gücünün aslında geleneksel medyadan geldiği söylemi üzerineydi. Tahrir meydanında yaşanan devrimi hatırlayın. Milyonlarca insan Twitter üzerinden bir araya gelip, dünyanın ilk sosyal medya kaynaklı devrimine imza atmıştı. Peki ya İngiltere de 2011 yılında Twitter ve Facebook üzerinden organize olan grupların meydana getirdiği olaylar ? Tüm bu olayların sonrasında İngiliz hükümetinin sosyal iletişim ağlarını dönemsel süreçlerle kapatmayı tartışması ?
Geleneksel medyanın sosyal medyada hali hazırda var olan ateşi körüklediği bir gerçek. Ancak bu ateşin iddia edildiği gibi geleneksel medyayla var olduğu, geleneksel medya olmaksızın bu ateşin kısa sürede söneceği savına ise katılmıyorum. Hükümetlerin sosyal medyayı bir tehdit olarak gördüğü ve dönemsel kısıtlamalar getirmek için çalışmalar hazırladığı bir ortamda, sosyal medyanın gücünü küçümsemenin, gelen dalgaya karşı gözleri kapatmaktan farklı olmadığını düşünüyorum. İnsanların kendilerini yıllar sonra ilk defa bu kadar rahat ifade edebilme ve sözlerini topluluklara duyurma şansını bulduğu platformları kolay kolay terk etmeyeceğini, aksine daha sıkı sarılacağını düşünüyorum.
Toparlamak gerekirse, yeni medyanın geleceğin medyası olacağı yönünde derin inanışlara sahibim. Geleneksel medyanın, yeni medyanın içerik seçimi ve üretimindeki rahatlığı karşısında en azından kısa ve orta vadede olmasa da, uzun vadede dayanamayacağını düşünüyorum. Yeni medyanında henüz kurallarının oluşmadığı bir gerçek ve önümüzdeki dönemlerde, en azından orta vadede, köklü değişimlere uğrayacağını düşünüyorum. Bu değişikliklerle birlikte, yeni gelir kaynakları ve kaynak kullanımı konusunda oturmuş bir yeni medyanın, geleneksel medya karşısında çok daha güçlü olacağını ve tüm iletişim kanallarını yeniden şekillendireceğine inanıyorum. Son olarak geleneksel medyanın yine, mobilin ve teknolojinin önünde durabileceği ihtimaline pek sıcak bakmamakla birlikte, yeni nesille birlikte tüm iletişimin bu kanallara doğru akacağını düşünüyorum.

2012’nin en büyük reklam ajansları


2012’nin en büyük reklam ajansları
Nielsen verilerinden yola çıkarak hazırladığımız ‘Yılın en büyük ajansları’ listesinde ilk üç sıranın geçen yılla aynı olduğunu görüyoruz.

Beş farklı mecranın tarife fiyatlarına göre hazırlanmış listede TBWA\ISTANBUL yılın en büyük ajansı olurken, tüm mecralar için üretilen reklam adedi bazında hazırlanan diğer listede TBWA\ISTANBUL radyo mecrasında, Güzel Sanatlar Saatchi & Saatchi televizyonda, Alametifarika açıkhava ve sinemada, M.A.R.K.A ise gazete ve dergi mecralarında en çok iş üreten ajanslar olarak dikkat çekiyor. Adet bazında kümülatif toplamda ise Alametifarika zirvede.
Nielsen verilerinden yola çıkarak hazırladığımız 2012’nin reklam adetlerine göre en faal ajanslar listelerinde bir önceki yıla göre kullanım adetlerinde düşüş yaşandığını görüyoruz. Yıl içinde toplamda en çok iş üreten ajans 2011’de 942 bin 301 adet kullanım yaparken, 2012 listesinde bu sayı, 805 bin 975 oluyor.
Beş farklı mecranın (televizyon, basın, sinema, radyo, açıkhava) tarife fiyatları üzerinden oluşturulan ‘Yılın en büyük ajansları’ listesine baktığımızda, ilk üç sıranın bir önceki yılın sıralamasıyla aynı olduğunu görüyoruz.
Yılın en aktif ajansı bir önceki senenin de birincisi olan ve AVEA, TTNET, Türk Telekom gibi büyük markalara hizmet veren TBWA\ISTANBUL oluyor. Listenin ikinci sırasında Güzel Sanatlar Saatchi&Saatchi, üçüncü sırasında ise Alametifarika bulunuyor.
Listenin dördüncü sırasında ise Eylül ayında değişikliğe giderek Havas Worldwide İstanbul ismini alan Euro RSCG’yi görüyoruz. Bir önceki yıl 34’üncü sırada yer alan Havas Worldwide İstanbul’un hizmet verdiği müşteriler arasında Reciktt Benckiser, İstikbal, Ferrero Kinder, TescoKipa gibi markalar yer alıyor.
Listenin beşinci ve altıncı sıralarında bir önceki yıl da aynı sıralarda olan Team Red ve Medina Turgul DDB bulunuyor. Sıralamada en büyük ataklardan birini, bir önceki yıl listenin ilk 50’sinde yer almayan Vietnam gerçekleştiriyor. Ağaoğlu, Molfix, Molped, Bingo gibi markalara hizmet veren Vietnam, 2012’in en büyük yaratıcı ajansları listesinde yedinci sırada yer alıyor.
Sekizinci sırada, dört sıra gerileyen Publicis Yorum bulunurken, dokuzuncu sırada bir önceki yıl 21’inci sırada olan M.A.R.K.A yer alıyor. Türk Telekom, Çaykur, DeFacto gibi markalara hizmet veren ajans, yıl içinde yaptığı Hitler’li Biomen reklamıyla da tartışılmıştı.
Magnum, Knorr, Becel, Omo, Yumoş, Domestos gibi markalara hizmet veren Lowe İstanbul ise üç sıra yükselerek listenin 10’uncu sırasında oturuyor.

2012'nin en büyük reklam ajansları

Müzik reklamlarınızın en kritik unsuru olabilir


Müzik reklamlarınızın en kritik unsuru olabilir
Etrafta dolaşan çok sayıda özgür içeriğe karşılık, markalar için reklamlarında müzik kullanarak çıtayı yükseltmek, ihtiyaç haline geliyor.
İyi bir müzik reklamın farkındalığını artırır; yavan bir müzik ise reklamın göz ardı edilmesine neden olur. Bu yüzden sürecin önemsenmesi markalar için çok faydalı olabilir. Dallas’ta bulunan Southern Methodist University’de reklamcılık eğitimi alan torunum Ramsay Hanson’un söylediği gibi: “Eğer televizyon açıksa ve ben başka bir işle meşgulsem, duyduğum şey “blah blah blah beni satın al blah blah” nağmelerinden ibaret. Ancak eğer kaliteli bir müzik duyarsam, reklam kesinlikle ilgimi cezbetmeyi başarıyor.”
Ayrıca internetin, insanların müzik zevkini böylesine geliştirmesiyle, Game7Films ortaklarından Yaron Schwartzman’ın belirttiği gibi, nereden gelirse gelsin (Koreli Psy, İsveçli House Mafia, Manila kökenli bir cover grubu) ‘müzik ve harika müzik’ artık tamamen ayrışıyor ve geleneksel gelir akışı ayakta kalmak için mücadele ediyor.
“Sanatçılar, etiketler ve yeni ardışık düzen (YouTube, Vimeo) arasında, dağınık haldeki online dinleyicileri kimin daha iyi metalaştıracağı ve yorumlayacağı üzerine büyük bir savaş var. Eğer bu bir hikâye olsaydı, kesinlikle marka sadakati değişken, yeterince ilgisi olmayan ve bitmek bilmeyen özgür içerik tedarikine sahip bir grup bireyin kuşatılma mücadelesini konu alırdı.”

TİCARİ BİR MÜZİK DERİN BİR ETKİ YARATABİLİR

Yaratıcı ekiplerde çalışan bazı insanlar bu sürecin, reklamlardaki cimrilikten kurtulmak ve harika müzikler ortaya çıkarmak için yatırım yapmaya değer nitelikte olduğunu düşünüyor. Viacom’da başkan yardımcısı olan ve Spike TV’de yaratıcı kadrolar içinde yer alan Niels Schuurmans, müziğin kampanyayı biçimlendirebileceği gibi ona zarar verebileceğini de belirtiyor. “İyi bilinen ticari bir müziği kullanmak basmakalıp bir müziğin yaratamayacağı kadar derin bir etki yaratabilir… Harika bir müzik kullanmak ise bir reklamın yüzde 50′sinden fazlasını oluşturabilir. Ben işimde her zaman, ticari şarkıların kullanılmasından yana oldum. Daha pahalı olmasına karşın aldığınız karşılığa değiyor. Fakat bazen de büyük bir sıçrayış yapmaksızın parayı harika bir müziğe yatırmak daha iyi sonuçlar veriyor.”
Spot Welders’ta film ve reklam editörü olan Livio Sanchez, reklamlarda ünlü simaları, sanatçıları ve spor dünyasından yıldız isimleri kullanmanın, reklama hiçbir yenilik kazandırmadığını belirtiyor. Ancak onları farklı bir şekilde reklama dahil etmek, harika bir müzik kullanmakla sağlanabilir. Sanchez bu noktada kendisinin de projede çalıştığı ve BBDO, New York’un yarattığı MtnDew örneğini veriyor.
Amaç rekabetin kızıştığı enerji içecekleri pazarı arasında yer alan farklı özelliklere sahip genç nüfusa erişebilmekti. Hip-hop şarkıcıları Lil Wayne ve Mac Miller, country müzik şarkıcısı Jason Aldean, Nascar yarışçısı Dale Earnhardt Jr., snowboard sporcusu Danny Davis ve kaykaycılar Paul Rodriguez Jr. ile Theotis Beasley sözleşme imzaladılar. BBDO’nun yapması gereken tek şey, tüm bu isimleri aynı reklamda nasıl birleştireceğini düşünmekti. Yaratıcı ekip bambaşka yaşam tarzlarına sahip bu isimleri, Lil Wayne’nin bir konserinde kaydedilen şu slogan ile birleştirdi: “This is how we Dew.”
Geride kalan her şeyi ise müzik birleştirdi.
Müzik pazarlaması ve sanatçılar sosyal medyanın avantajlarını, en istekli fanlarını belirlemede kullanıyor. Lady Gaga’nın menajeri Troy Carter Financial Times’a yaptığı açıklamada, şarkıcının sosyal bir network oluşturmak istediğini, ancak sorunun nicelik değil datanın niteliği olduğunu açıkladı. Bu yüzden Carter, en sıkı 1 milyon Lady Gaga fanı için Backplane adlı sosyal medya platformunu yarattı.
Carter Financial Times’a, “Şu anda buraya bir meşe ağacı dikiyoruz.” diyor. “Bugün buraya diktiğimiz şeyin tüm faydalarını, önümüzdeki 10 yıl içinde göremeyebiliriz.” Dijital telif hakları anlaşmaları gibi, müzik endüstrisinin temel prensipleri de hızlı bir değişim geçiriyor. Carter her ne kadar data meselesine kafayı takmış olsa da, bunu işin yaratıcı kısmında yer alanlarla ilişkileri düzeltmek için kullanmamak gerektiğini söylüyor.
“Ben şarkı yazmak, yaratıcı olmak gibi şeylerden, yani sanattan uzak durdum. Oysa ki bunlar Tanrı’nın bir lütfu. Sanat üzerinde analiz yapamazsınız.”

2012’nin en iyi kreatif reklam projeleri



Her yıl sonunda olduğu gibi, bu günlerde de geleneksel mesajlar ve sunumlar ekranlarımızı doldurmaya devam ediyor.
‘Yılın en iyi 10 projesi’, ‘2012’nin en kreatif işleri’ ve benzeri listelere özellikle Twitter üzerinde rastlamak mümkün. Bu listelerin en ilginç yanı, değerlendirmelerin genelde ‘süper iş’, ‘bayıldım’, ‘yahu yapmış adamlar’ gibi ‘objektif’ (!) kriterler üzerine kurulmuş olmaları.
Ortama uyum sağlamak adına, bu ay biz de bu trende ayak uyduralım. Ama bir farkla. ‘Bayıldım’ listeleri yerine ‘net bir örnek’ seçip, taşlı yola girelim ve objektif olmaya çalışarak derslerimizi çıkartalım.
Öncelikle seçimi yaparak başlamakta fayda var: 2012’de gördüğümüz en iyi iş hangisi?
Hepimizin belli favorileri vardır eminim. Ama bir tanesini seçmekte fayda var.
Benim açımdan cevap net: Güney Afrika’da bir bira markasının futbol platformu üzerinde geliştirdiği bir iş: ‘Carling Black Label – Be the Coach’ (Takımının koçu ol).
Proje o kadar güzel ki 2011’in ikinci yarısında yapılmış olmasına rağmen, 2012’de görücüye çıkması da göz önüne alınarak, minik bir torpille listemize alınabilir.
Videosunu buradan izleyebilirsiniz.
Özetle:
Güney Afrika’da ülkemize benzer bir futbol hayranlığı hüküm sürüyor. Hedef kitlenin yüzde 63’ü futbolu seviyor ve bu kitlenin yüzde 80’i de her hafta sevdiği takımı destekliyor.
Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, futbolu teknik direktörlerden daha iyi bildikleri iddiasındalar. Ülkede genelde Avrupalı koçların hüküm sürmesi bu tepkilerini daha da sert dile getirmelerine yol açıyor. Genel kanı, bu yabancı çalıştırıcıların Afrika’daki futbol dinamiklerine uzak oldukları ve nabzı yeterince tutamadıkları yönünde.
İçgörü tam bu noktada yakalanıyor: Peki, ya taraftara hayal ettikleri fırsat verilirse?
Ya bir seferliğine direksiyona onlar geçerse ve takımlarının teknik direktörü tribünler olursa?
Carling Black Label, bu hayali gerçekleştirmek için kolları sıvıyor. Ülkenin en büyük iki takımının özel bir maçta karşı karşıya gelmesi planlanıyor. Projenin temelinde; her iki takımı da tribünler yönetecek.Slogan basit ve vurucu: ‘Takımının koçu ol’.
Interaktiviteyi ve katılımı sağlayabilmek için gereken ‘kitlesel uzaktan kumanda’ ihtiyacı için, Güney Afrika’nın önemli bir özelliğinden faydalanılıyor: Mobil, en kuvvetli platformlardan biri. 27 milyon kişinin elinde cep telefonu var ve günlük hayatlarında aktif olarak kullanıyorlar.
Aklınıza hemen iPhone’lar, HTC One’lar gelmesin. Akıllı telefon penetrasyonu sadece yüzde 16. Ama bu kimseyi durdurmuyor. Kitleselliği yakalayabilmek adına SMS, ses ve USSD gibi alternatifler de planlara dâhil ediliyor.
Kampanya kurgusu çok basit: Kapak altındaki tekil kod ile istediğin oyuncuyu seç, oynamasını istediğin mevkiyi belirle ve gönder.
Entegre bir lansman kurgusu, fikrin arkasına yerleştiriliyor. Televizyon, basın ve radyo, taraftarı katılıma çağırıyor. Spor medyası fikri hemen sahipleniyor ve geniş bir PR eşliğinde konu medyada işlenmeye başlıyor: Acaba taraftar takıma kimi koyacak? Kararlar doğru mu?
Başta sosyal medya olmak üzere, web üzerinde ek içerik sağlanıyor ve fikir interaktif platformlarla destekleniyor. Lucky Lekgwathi ve Itumeleng Khune gibi lokal yıldızlar da kampanya katılımını artırmak için devreye giriyor.
Maç günü, tam sayfa ilanlarda her iki takımın seçilen ilk 11’i gazetelerde yayınlanıyor. 90 binden fazla taraftar stadı dolduruyor. Maç SABC1 kanalından canlı yayınlanıyor. Milyonlar ekran başına koşuyor.
İş takımı seçmekle bitmiyor. Taraftar maç esnasında da devreye girerek her devre birer oyuncuyu değiştirme hakkına sahip. Katılım maç esnasında da artarak devam ediyor.
Sonuçlar göz alıcı: 10.5 milyonu ilk 7 haftada olmak üzere toplamda 20 milyon katılım geliyor. Başta ‘kaliteli’, ‘özendiğim marka’ olmak üzere tüm marka skorlarında artış görülüyor. Satışlar artıyor. Rekabetçi bir ortamda hızla pazar payı alınıyor. Facebook sayfası yüzde 450, Twitter takipçileri yüzde 600 büyüyor. 83 milyon Rand’lik (10 milyon USD) PR elde ediliyor.
Peki bu projeyi bu kadar değerli kılan ne?
Neresinden bakarsanız bakın, ‘değer’ katan bir iş. Markanın bu projeye neden kalkıştığı çok açık. Kimse sebebini yadırgamıyor ve sağlam bir ilişkilendirme var. İşlenebilir bir içgörü işin temelinde yatıyor ve hedef kitleyi harekete geçiriyor. Fikir liderlerini ve medyayı da tetikleyerek konuyu sahiplenmelerine yol açıyor. Katılım kurgusu her yaştan ve demografiden kitleleri çağıracak kadar basit. Kapak altındaki tekil kod, bir promosyon mekanizması gücünde çalışıyor ve aslında ‘ucuz bir bedava’ vermeden satışa ve pazar payına yansıyor.
Hedef kitle ile yaratılan bağ, onbinlerle sınırlı kalmıyor. Tüketici deneyimi, iyi bir iletişim paketiyle kitlelere ulaştırılıyor. Anfi etkisi, katılmasalar bile milyonları içine alıyor. Bir bu kadar daha sebep saymak mümkün. Sonuçta, sadece hedef kitlesini değil, başta Cannes olmak üzere sektördeki ödülleri de kasıp kavuran bir iş ortaya çıkıyor.
Her şey bir yana, bu ve benzeri projeler markalara çok basit bir mesajı haykırıyor: ‘Yaratıcı basın uygulaması istiyorum’, ‘Twitter’da trending topic olalım’, ‘Televizyonda ürün yerleştirelim’ yaklaşımları, pazarlama koridorlarında birbirimizi kutlamaktan öteye götürmeyebilir.
Değişim teknoloji odaklı olsa da, aslolan, markanın hedefleri doğrultusunda hedef kitlenin damarından bir içgörüyü yakalayabilmek ve bunun üzerine ‘sürekli’, ‘işlenebilir’ ve ‘vurucu’ bir platform inşa edebilmekten geçer. Bunu sağlayabildiğiniz an, gerisi iyi bir kurgu, sağlam bir ekip çalışması ve online/offline anlamlı tüm noktalar üzerinden fikrin örülmesine kalır.
Mecra odaklı düşünce yapısını terk etmek, ‘ortaya karışık güzel bir proje istiyorum’ şeklinde ‘sipariş vererek’ yaratıcı iş kovalamak yerine, pazarlama ekosisteminin marka hedefleri doğrultusunda ‘teklik’ ve ‘harmoni’ altında çalıştığı projelere daha da yoğunlaşmamız gerekiyor.
Son yıllarda bu konuda ümit verici gelişmeler olsa da bir elin parmaklarını geçemediğimiz de bir gerçek. 2013, sektörün geleceğine ışık tutabilecek projeleri hayata geçirmek için daha da çok çalışılması gereken bir yıl olacak.
Mazhar Alanson’un bir şarkısında dediği gibi; ‘Benim hala umudum var’.
Sağlık ve mutluluk dolu bir yıl dileğiyle.

Reklam içeriği kraldır ama…



İçerik kraldır ama…
Manşetler atılıyor: “Tüketici reklam kuşaklarından sıkıldı. Markalar içeriğin bir parçası olmalıdır. Zira içerik kraldır.”
Arkasından ünlü slide geliyor: “Malumunuz prime time dizilerin reytingleri de fena halde düşmekte.”
Reçete de hazır: “Yeni jenerasyon bir markanın mutlaka ‘markalı içerik yatırımına’ da ağırlık vermesi gerekmektedir.”
Oldukça iddialı.
Pratikteyse, ‘ürün yerleştirme’ ve ‘web dizisi denemesinden’ bir adım öteye geçememesi üzücü.
Ama şaşırtıcı değil.
15 sene önce de yaptığımız ‘ürün yerleştirme’ işleri ile gurur duymamız ve ‘yenilikçi işler yapmışçasına’ ödüllere başvurmamız başından beri size de ilginç gelmiyor mu?
Senaryo ve ürün entegrasyonları, doğru uygulandığında, özellikle ‘kategori büyütmek’ gibi konularda hedef kitleyi aydınlatmak için kullanılabilecek en etkin alanlardan biri.
Ama bunu ‘Mars’a roket gönderiyormuşçasına sunmak ve ‘içerik kraldır’ gibi büyük cümlelerin arkasına eklemek garip kaçıyor.
Sadece entegrasyon konusu değil. Bir ‘web dizisi’ furyasıdır esiyor koridorlarda. ‘Herkes internette video seyrederken, tam zamanı’ sloganlarıyla geliyoruz.
Kuvvetle ihtimal “Özel prime time programlarına bu parayı vereceğime, çekelim bir dizi, milyonlar seyretsin, içine markamızı koyalım, RTÜK yok, RÖK yok. Hayat bize güzel” hayalleri var hesabın içinde.
Geçtiğimiz günlerde sevdiğim bir arkadaşımla konuşurken gündeme geldi konu. Son dönemde dinlediği bir sunumun etkisindeydi.
“Bir web dizisi var, 2 milyon kez izlenmiş, inanılır gibi değil” dedi.
Rakam ‘algısal olarak’ çok şık gözükmekle birlikte, küçük bir hesap makinesi ve basit bir matematik, inanılmaz olanı inanılır hale getirmek için yeterliydi.
Toplam izlenme 2 milyondu, ama dizi 20 bölümdü, yani bölüm başına ortalama 100 bin izlenmeden bahsediliyordu. Bir kişinin tekrar izleme ihtimalini de göz önüne alınca, bahsedilen ‘tekil izleyici’ sayısı çok daha karamsar rakamlara iniyordu.
Büyük ihtimalle, ‘milyonlar bizi izleyecek’ sloganları ile yola çıkılmış, sancılı bir süreç ve çabaların yanı sıra büyük ümit bağlanan Facebook ve benzeri sosyal medya platformlarında bölümler ilgi çekmemiş, az biraz like/share/retweet eşliğinde son ümitler de tükenivermişti.
Peki, ‘İçerik kraldır’ bir yalan mı?
Tersine. En büyük doğrulardan biri.
Sadece, ‘pazarlama iletişimi dünyasının kendine çıkardığı yorum sağlıklı değil’ demekte fayda var.
Medya şekil değiştiriyor. Teknolojiyle kavrulan iletişim kanalları yeniden yapılanıyor. Kanallardan çok, ‘içeriğin’ ve ‘içerik markalarının’ merkezde oturduğu multi platform bir dünyaya adım atıyoruz.
Bu dünyada içerik ‘her zamankinden de büyük bir kral’ olacak.
Ama tam bu noktada, suları karıştırmamak gerekiyor.
Yeni dünyada marka iletişimi bambaşka bir konu. ‘Kuşaklar ölecek, reklamcılığın anlamı değişecek, markalar diziler çekecek, ürün müdürleri başrolde oynayacak’ gibi hayal tacirliklerine dikkatle yaklaşmak lazım.
Hem dünyada hem ülkemizde –özellikle televizyonda- ne bugün ne de yarın kuşakların çöpe gideceğine dair en ufak bir emare yok. Performanslarında veya planlamada hayati sorunlar yaratacak bir gelişme de yok. Televizyon reklam yatırımları da dünyada hemen her ülkede artıyor. Yeni dünyanın en büyük güç noktalarından biri olan Hulu’nun içindeki içerikte bile kuşak kuşak reklam görebilmek mümkün.
Kısacası, 30 saniye spot hayatımızdaki en büyük güç olmaya devam edecek.
‘Tanımlı reklam alanları’ istiyor tüketici. Markalarıyla ‘seviyeli bir ilişki’ taraftarı çoğu.
Tek farkla.
Yeni çağda tepki ‘spam’lere. Endüstri çağındaki gibi ‘kuzu’ değil kitleler.
Daha hedefli, daha ilişkilendirilmiş ve ‘bana göre/benim için’ reklam kuşakları istiyorlar.
Bunu da alacaklar. Hem de çok yakında.
Zaten enformasyon çağının teknolojiyle birlikte bize ve onlara en büyük hediyesi markalı içerik değil, bu yepyeni planlama anlayışı olacak.

16.04.2013 Tarihli Rating Tablosu (TOTAL)


16.04.2013 Tarihli Rating Tablosu (TOTAL)

SıraProgramKanalBaşlangıç SaatiBitiş SaatiRatingShare
1BENIM ICIN UZULMEATV20:35:2123:19:508,1919,12
2OYLE BIR GECER ZAMAN KIKANAL D20:36:0623:15:138,0918,79
3UNUTMA BENIFOX TV15:21:4116:42:195,2328,66
4KANAL D HABERKANAL D18:59:5819:51:444,5613,80
5OYLE BIR GECER ZAMAN KI (OZET)KANAL D19:58:4720:35:554,4511,84
6SEKSENLERTRT 120:41:5523:05:404,3210,03
7BENIM ICIN UZULME (OZET)ATV20:00:1920:35:214,3011,44
8ARKA SOKAKLAR (TKR)KANAL D16:35:1218:40:404,0016,83
9HER SEY YOLUNDA MERKEZSHOW TV20:56:1423:19:473,959,22
10BENI AFFETSTAR TV17:18:1118:21:303,8215,68
11SANS KAPIDAKANAL D23:15:3200:46:313,8114,99
12MUGE ANLI ILE TATLI SERTATV10:00:0012:59:553,6320,26
13KOCA KAFALAR BABA HABER BULTENIKANAL D18:51:2918:59:533,4711,52
14NAZLI TOLGA ILE FOX ANA HABERFOX TV18:24:5719:22:533,4611,57
15ATV ANA HABERATV18:59:2319:52:473,3610,17
16UNUTMA BENI (OZET)FOX TV14:46:2415:20:343,2118,92
17DENIZ YILDIZIFOX TV19:29:0020:30:133,198,89
1820 DAKIKASTAR TV20:44:0223:05:503,177,36
19ESRA EROL'DA EVLEN BENIMLEATV16:08:1818:52:063,1113,34
20EKIP 1-NIZAMA ADANMIS RUHLARSAMANYOLU TV19:54:5022:01:273,087,60
21STAR ANA HABERSTAR TV18:30:0219:27:032,819,28
22HER SEY YOLUNDA MERKEZ (OZET)SHOW TV19:59:0620:56:142,817,12
23HAREMFOX TV22:30:1000:30:002,677,77
24GUVEN BANAATV23:20:0600:34:122,649,98
25IKI DUNYA ARASINDASAMANYOLU TV18:53:1619:53:572,627,96
26BIR ASK HIKAYESIFOX TV20:31:4622:30:042,616,14
27SEKSENLER (OZET)TRT 119:48:2620:41:552,566,77
28HAVA DURUMUATV19:57:1219:57:472,476,94
29DENIZ YILDIZI (OZET)FOX TV19:23:0419:29:002,467,34
30BENI AFFET (OZET)STAR TV16:48:2417:10:422,3511,74
31ISLER GUCLERSTAR TV23:06:0300:48:392,358,71
32AFRIKA KAPLANI (Y.S)KANAL 721:46:1400:01:332,346,05
3320 DAKIKA (OZET)STAR TV19:59:0020:44:022,326,11
34YEMEKTEYIZFOX TV16:42:3018:19:152,3010,39
35BUYUK RISKSTAR TV19:27:2119:56:322,296,59
36ALI KIRCA ILE ANA HABERSHOW TV18:55:0319:58:572,156,58
37AVANAK APDI (T.S)KANAL 718:59:5120:46:552,146,06
38BANA HER SEY YAKISIRKANAL D12:52:1914:33:392,0511,81
39SU GIBIFOX TV12:36:4014:46:081,8510,59
40EVIM SAHANEKANAL D14:33:5516:27:201,8310,44
41ADANALI (TKR)ATV13:10:5115:42:371,7510,21
42MUTFAGIMKANAL D11:12:4312:21:411,678,88
43DIZI TVATV13:00:1113:10:401,578,86
44YOL DURUMUSAMANYOLU TV18:52:3918:52:571,404,69
45HAVA DURUMUSAMANYOLU TV18:52:0618:52:291,404,69
46KANAL 7 HABER SAATIKANAL 720:46:5521:41:521,393,29
47BENI AFFET (TKR)STAR TV08:58:5909:59:341,3911,28
48SERAP ILE YENI BIR UMUTFOX TV09:51:0112:19:191,297,35
49BIR ASK HIKAYESI (TKR-GECE)FOX TV00:30:0602:00:001,2310,80
50KANAL 7 ANA HABER BULTENIKANAL 717:59:5118:55:321,234,45
51EKONOMISAMANYOLU TV18:51:3818:51:561,234,10
52SAMANYOLU ANA HABERSAMANYOLU TV17:58:5618:46:021,214,44
53SPORDA BUGUNSAMANYOLU TV18:50:0818:51:281,173,90
54SULE ZEYBEK ILE GUN ARASIKANAL D12:29:3212:45:251,166,34
55DOVUSCULERIN KRALI (Y.S)KANALTÜRK19:49:1021:32:401,112,78
56EN GUZEL BOLUMSTAR TV16:19:5916:33:531,085,64
57SOFRAMIZ (TKR)STAR TV11:57:1312:57:481,075,85
58DOKTORUMKANAL D08:59:2011:05:041,057,28
59SPORTRT 119:31:3619:37:030,952,79
60CICI MURAT (TV FILMI)KANAL 700:01:4901:30:240,946,00
61HABERE DOGRUTRT 118:30:0419:23:570,933,04
62IRFAN DEGIRMENCI ILE GUNAYDINKANAL D06:45:0008:51:520,8914,12
63GULER MISIN AGLAR MISIN (T.S)SAMANYOLU TV10:14:5611:39:510,884,99
64ESRA EROL'DA EVLEN BENIMLE OZETATV15:50:0216:00:120,884,88
65FATIH PORTAKAL ILE CALAR SAATFOX TV06:44:5709:50:550,8811,15
66SON GOREV (Y.S)TV819:36:3321:44:120,862,19
67HAVA DURUMUTRT 119:37:0319:40:290,852,47
68MELEKSTAR TV09:59:5811:49:330,844,85
69BUGUN NE GIYSEM (TKR)SHOW TV23:20:0101:45:570,844,19
70BIR ERKEK BIR KADIN (TKR-GECE)STAR TV00:48:5702:00:000,827,86
71BIR ASK HIKAYESI (TKR-GECE)FOX TV02:00:0002:03:040,7911,18
72SEVGILI DUNURUMSTAR TV12:58:0614:29:020,794,53
73IKI DUNYA ARASINDA (TKR)SAMANYOLU TV11:50:5412:59:000,784,21
74OSMANLI'DA DERIN DEVLET (TKR)SAMANYOLU TV22:01:4000:09:280,782,10
75SABA TUMER'LE BUGUNSHOW TV11:32:0013:35:450,754,08
76CEVAP SORUDATRT 117:20:0818:30:010,743,01
77EVIM EVIM TEMIZ EVIMSAMANYOLU TV12:59:5514:19:230,734,21
78BUGUN NE GIYSEMSHOW TV16:20:1818:39:240,733,14
79FERIDE (TV FILMI)KANAL 716:03:0417:59:510,703,36
80DR.FERIDUN KUNAK SHOWKANAL 709:50:4612:16:430,693,97
81CENNET (T.S)KANAL D00:46:4501:54:520,696,52
82MACERACI (TKR)SAMANYOLU TV16:42:5017:58:560,673,06
83AILELER YARISIYORTRT 114:32:0216:06:370,673,88
84FILM GIBISTAR TV14:36:1016:19:480,653,71
85YESIL ELMASAMANYOLU TV14:25:1216:42:310,653,67
86COCUKLAR DUYMASIN (TKR)ATV08:37:2509:51:420,655,67
87SHOW KULUPSHOW TV09:26:0711:16:350,643,92
88OLUMCUL TEHDIT (Y.S)TV821:50:5523:28:160,641,52
89FOX IZLIYORUZFOX TV12:19:2512:31:240,633,46
90IKI DUNYA ARASINDA (TKR)SAMANYOLU TV11:47:5411:50:450,633,31
91IKBAL'LE HAYATIN ICINDENKANAL 712:16:5814:21:530,623,51
92SAMANYOLU (TKR-GECE)ATV00:34:2302:00:000,575,15
93SAMANYOLU (TKR-GECE)ATV02:00:0002:13:100,558,32
94AYNA (TKR)SAMANYOLU TV00:10:4601:14:570,553,56
95ZOR BABA (Y.S)STAR TV02:00:0002:24:480,548,68
96EMRET KOMUTANIM YENIDEN (TKR)KANALTÜRK18:56:4119:42:300,531,64
97BEDEL (TV FILMI)KANAL 707:59:3209:50:360,535,37
98AMIRAL (Y.S)KANALTÜRK21:39:2523:54:180,531,33
99EMEL ACAR ILE EN BASTANSHOW TV13:35:4914:53:520,523,03
1002. SAYFAKANALTÜRK08:45:1110:40:060,513,85